top of page

Keyfim ve Modası


GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUNNN! Martın en güzel günlerinden biri değil mi? Daha güçlü, bağımsız, özgürce yaşadığımız günlere! 40bin kadın işçinin mücadele meşalesini yaktığı bugünü hüzünlü kısımlarıyla değil gerçek olan kısımlarıyla analım! Mutlu 8 martlar...



Zamanın birinde, gökten üç elma düşmüş. Kadınlar, kadınların ne kadar harika varlıklar olduğunu cümle içinde kullananlar ve moda. "'bu etek kısa değil mi?', 'bu saatte mi?'" gibi yobaz bir pencereden sorular soranlar; kendi ahlaksızlıklarını kadınları eleştirerek gizleyenler ; aç ve açıkta kaldı!

Bu tarz dümbüklerden bıktık usandık. Niyetimde daha fazla onlardan bahsetmek değil. Estetik duruşu çene hatlarına kadar yansıyan ruhlardan bahsetmek niyetim. Estetikten kastım bıçak altına yatmak değil, yapanlara saygım sonsuz. Hareketleriyle, nazik tavırlarıyla, uyumlu yanlarıyla bütünlük sağlayabilenlerden bahsediyorum. Kendisine ait kişiliği olan ve bu kişiliği taşırken kıyafetlerini uygun seçenlerden söz ediyorum.

Cadde havası modayı özgür kılar! Kentçilere saygılar. Ne alaka demeyin uzmanlığımı kentleşme ve çevre sorunlarında yapıyorum. Bir Alman deyişi ise şunu söylüyor "Kent havası insanı özgür kılar."

Yaşadığım semt sebebiyle modanın çeşitli şekillerinin vücut bulmuş hali gözlerimin önünde sergileniyor. Hayır, burası Paris değil buram buram bozkır. Bozkırın ortasında bir üniversite ve üniversitenin etrafında pijamalarıyla sınavlara koşarken bile güzel kalan kadınlar var. Benim gibilerin gözlem alanı oluveriyor bu sebepten.

Çevremdeki güzellikleri bu kadar net görebiliyor olmamın sebebi derecesiz gözlük takmam değil, rüküş ve itici olan detaylar karşısında gözlerimi kapatmam.

Bazen bazı caddelerin nabzını gündemdeki bir olay bazen o an gerçekleşen bir durum bazen ise sadece yürüyen insanlar tutar. Caddeye bir özgünlük verir ve o caddenin ruhu oluverir. Yakın zamanda böyle bir caddeden kendime bir hırka aldım. Hırka o kadar çirkin ki iade etmeye utanıyor insan. Cadde havası modayı özgür kılsa bile beni pişman etti. Hırkayı aldıktan hemen sonra kendime duyduğum öfkeyi bir mottoya dönüştürdüm.

Zevkiniz paranın varlığıyla ya da yokluğuyla ölçülür.

Yakışmayan kıyafetlere ya da kişinin fiziksel yapısına uymayan kıyafetlere harcanan paralara ne kadar üzülsem de bu şekilde giyinen kadınlarda ayrı bir özgüven ve cazibe olduğunu biliyorum. Takdir ediyorum (Kendim hariç, o hırka hala çirkin). Üstelik ben sadece dışarıda kahve içen biri olarak yapıyorum bu yorumları. Moda tasarım veya benzeri bir bölüm okumadığım yetmezmiş gibi modayı takip bile etmiyorum.

Üstelik estetik görünüm için modayı takip etmek gerekse bile takip edilmeyedebilir. Demode bir şıklığı modanın izinde bir rüküşlüğe tercih ederim. Hem 90'ların parti ve sokak şıklığı hala geçerli olmalı ! Fotoğraflardaki o buram buram estetik kokusunu hatırlayın lütfen. Hazır siz hatırlamışken bu içeriği izlemenizi isterim ;



Vogue dergisinin takip edenlerin gayet iyi bildiği bir şey var. Maalesef ki Sürdürülebilirliğin, çevre sorunlarının ötesinde bir şey.

Modanın yenilikçi yönünü elbette destekleyenlerdenim

fakat

buraya kadar yazmış olmama rağmen

Moda tartışmaya kapalıdır.


Kıymetli okuyucu,

insanlar birbirini süzer ve değerlendirir. Göstererek ya da gizlice...

Hamiş:

Kadınlar erkekler kadar kolay hazırlanamıyor maalesef.

Saç bakımı, saçı şekillendirmesi, ne giysem diye seçilmiş kombinleri bozan sorular, far mı sürsem eyeliner mı çeksem? Güneş kremini sürmeyi unuttum! Sil baştan...

Derken min. 20 dk gecikiyoruz. Bir dahaki sefere gökten düşen 3 elmanın ısırılmış olması dileğiyle. Malumunuz 15 pro 90k'yı geçti diyorlar.


tutumlu ve şık günler.

XoXoxo

Comments


bottom of page